Mayıs 2008, Eskişehir- Fazıl Say'la

 
   
 

ÜMMETTEN YURTTAŞA DÖNÜŞMENİN TARİHİ

 

80 yaşına geldi sayılır… Cumhuriyetin ilanından 9 yıl sonra kurulmuştu. “Klasik okul yetiştirmesi dışında, yığına, devamlı ve Türkiye’nin ilerleyiş yollarına uygun bir halk eğitimi vermeyi önemli görürüz.” ifadesiyle tanıtılmıştı. “Bu hizmet için çalışan Halkevlerini devlet imkân elverdiği kadar koruyacaktır.” diye de vurgulanmıştı. Ama ne gezer… Başbakan Adnan Menderes, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan bu bilgi yuvasının kapısına 19 yıl sonra, 1951’de kilidi astı.

Pek çok yayın ve eser ortaya koymuş, pek çok insanın topluma kazandırılmasını sağlamış olan Halkevleri halkın külfetsizce toplandığı, eğlendiği, çeşitli etkinlikler içinde yer aldığı ya da izlediği bir yerdi. En önemli özelliği yaygın “halk okulu” hizmeti görmesiydi.

10 yıl sonra 1961’de bu defa Türk Kültür Ocakları olarak yeniden açıldı. Daha sonra da Halkevleri Derneği adıyla bugünkü dernek statüsüne kavuşturuldu. 1966 sonrasında da “halkın muhalefet evleri” adı altında örgütlendi.

Bugün yetmiş yaşına merdiven dayayanlar Halkevlerini cemiyete kazandırdığı yayınlarla da tanırlar. C.H.P. Genel Merkezi’nde Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınlarını 1938-1942 yılları arasında yöneten Ahmet Muhip Dranas (1908-1980) Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin usta sanatçılarından birisidir. Edebiyatımıza ve Halkevlerine pek çok eser kazandırmıştır.

Yine yetmişli yaşlarında olanlar 1960 devrimi sonrasında Demokrat Parti iktidarının meclis başkanı olan Refik Koraltan’ın meclis bahçesi içerisindeki evinin Halkevleri olarak kullanıldığını anımsayacaklardır. O iki katlı binada pek çok etkinlik düzenlenirdi. Yaşlı ağaçların çevrelediği bahçesinde aydınlık Türkiye’ye kavuşabilmenin ham hayali kurulurdu.

Denilebilir ki Halkevleri, tam bir dayanışma ve yardımlaşma merkezi olma özelliğiyle öne çıkmıştır. Organ bağışından tutunuz da yiyeceğe giyeceğe kadar her yardımda onun öncülüğünü görürsünüz. Haksızlıklara karşı duyarlıdır Halkevleri. Türkiye’nin güler yüzüdür. Halkın yanında haklının yanındadır. Ne ki, halkın yanında olmak, haklıdan yana olmak bağnaz kafaları tedirgin etmiştir. Bakanlar Kurulu Halkevlerinin “kamu yararına dernek” statüsünü kaldırmıştır.

Demokrat Parti ve 12 Eylül dönemlerinde İki kez kapatılıp, tüm mal varlıklarına el konulan; yöneticileri ve üyeleri türlü baskı ve şiddetle karşılaşan ama her seferinde yeniden doğan bir örgüttür Halkevleri.

Deniz Feneri’ni “kamuya yararlı dernek” ilan edip üzerine bir de TBMM üstün hizmet ödülü veren AKP iktidarı, “kamu yararı”nı temelinden dinamitlemiştir. Ama, Halkevlerinin temsil ettiği tarihi ortadan kaldırmaya güçleri yetmeyecektir. Bu tarih ümmetten yurttaşa dönüşmenin tarihidir.