TRT TV. Haber
Reji Masası'nda, 1974

 
   
 

ÖLÜME DE BİR NEFES…

Zülfü Livaneli[1]

 

 

                Cumartesi günü gazetede bir haber okudum: “Gitar ustası Savaş Çekirge öldü.”

                Neye uğradığımı şaşırdım.

                İlk gençliğimin bir bölümü kayıp gitti ellerimin arasından.

                Pazartesi günü gazeteye dönünce bir bilgisayar mesajı buldum.

                Selim Esen göndermişti.

                Ve şöyle yazıyordu:

*

                “Geçtiğimiz cumartesi günü haberi okuyunca eskilere daldım bir an. İnsanoğlu iki olayda duyarlı: Biri doğum, diğeriyse ölüm.

                Ankara Bahçelievler’de 64.sokağın kesiştiği noktada 4.caddenin son evi… Sağ yanı arsa, top alanı. Sonraki yapı Çeşit bakkaliyesi ile manav, kuru temizleyici, elektrikçi ve marangozun yer aldıkları, üzeri çatısız tek katlı yapı.

                Sözünü ettiğim iki katlı evin üst katında Livaneli ailesi, alt katında Çekirge ailesi oturuyorlar. Her iki ailenin gençleri de müzik tutkunu. Üst katta oturan Zülfü saz çalıyor, alttaki Savaş ise tambur, kimi zaman da yaylı tambur. Her ikinizi de uzun uzun dinlediğimi anımsıyorum. Ama usumda kalın çizgilerle yer eden Çarşı’nın terasındaki saz dinletindir. Savaş, sen ve ben.

                … (Bu bölümde benimle ilgili cümleler olduğu için yayınlamıyorum.)

                Gitar ustası Savaş’ı ise 1981 yılına kadar zaman zaman gördüm, konuştum. Son olarak bir inşaat şirketinin üç ortağından birisiydi. Sonra izini kaybettim. Taa ki 11 Nisan 1998 gününe dek…

                15 Nisan Çarşamba günü toprağa verilecekmiş. Senin, “Nefesim nefesine” konserinle aynı güne rast geliyor. Bu dinletide bir nefes de sevgili Savaş[2] için lütfen.

                Sevgilerle…

                Selim Esen”

*

                Selim Esen, ünlü hukuk adamı Bülent Nuri Esen’in oğluydu.

                50 sonları ve 60 başlarının Ankara’sındaki dostluklar dağıldı gitti.

                Bu yazıda adı geçen kişiler birbirini yıllarca görmedi.

                Sonra bir gazete haberi ve bir bilgisayar mesajı beni alıp, insanın aklını alan akasya kokulu Bahçelievler gecelerine götürüverdi.

                Duvarın üstüne oturmuş, gitar ve saz çalan çocuklar görüyorum şimdi.

                Umutlu, sevdalı, neşeli gençler.

                Alçakgönüllü, efendi insanların yaşadığı bu uygar mahallede, Savaş’ın parmaklarından dökülen gitar akorlarıyla, Akay Sayılır’ın tambur soloları tınlıyor.

                Onlara arada bir karışlan saz sesi ise bir başka yürek çırpıntısının eseri.

                Sonra bir de bakıyorsunuz ki her şey masalardaki gibi “Bir varmış, bir yokmuş!”a dönüşüvermiş.

                Bir gitarın ve bir yüreğin susuşuna garip bir iç sızısıyla tanıklık ediyorsunuz.

 

[1] “Dünya Değişirken”, Milliyet Gazetesi, 14 Nisan 1998

[2] Gitarcı ve gitar yayıncımız (1944-1998). Türkiye’de klasik gitar müziğinin yaygınlaşması yolunda emeği geçen sanatçımız, gitara Ankara’da Mazhar Reşit Ertüzün ile başlamış, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğretim gördüğü yıllarda Andrea Paleologos’dan dersler almıştır. Mühendis olarak çalıştığı uzun yıllar boyunca gitarcılarımızı destekleyen, gitar yapımı ve gitar eğitimi üzerine araştırmalar yapan Çekirge, İTÜ’de gitar kursları açılmasını sağlamış, ilki 1984’te gerçekleşen Ulusal Gitar Yarışması’nın düzenlenmesinde pay sahibi olmuştur. Uluslar arası gitar yarışmalarında jüri üyeliği yapan Çekirge, gitar müziği notaşları yayımlamak üzere “La Tucura” adlı bir yayınevi kurmuştur. Gitar için düzenlemeleri olan sanatçımız, başlattığı girişimleri tamamlayamadan, geçirdiği bir kalp krizi sonucunda 11 Nisan 1998 günü yaşamdan ayrılmıştır.