20.08.2008, Captain Cafe-Kuşadası, edebiyatçı dostlarla

 
   
 

İlk Hedefin Sözü[1]               

Ülke Başbakanın sağlığına kilitlendi...

Bülent Ecevit, 11 gün tedavi gördüğü Başkent Hastanesinden taburcu olduğunun ertesi günü 78 yaşına girdi. Görevi bıraksın, çekilsin, ülke kaosa sürükleniyor diyenlere yanıt verdi: “Bugün hükümet ve koalisyon istikrarını bozmak, Türkiye’nin başına büyük sorunlar açar. Bunun  sorumluluğunu üstüme almam.”

                Af çorbaya döndü...

                Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Sezer’in “toplu özel af” gerekçesine katılarak af yasasını iptal etti. Ancak yürütmeyi durdurma kararı vermedi. Yani tahliyelere yeşil ışık yaktı. 11 bin 571 katil, 11 bin 371 hırsız ve gaspçı, 1122 ırz düşmanı, toplam 40 bin 518 mahkum serbest bırakıldı. Vatandaş dehşet içinde.

Yaşam değerleri kaygı verici...

                İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği’nin (İNKADE) yaptığı bir araştırmaya göre, nitelikli personelin yüzde 76’sı elindeki birikimleri tümüyle yitirdi. Yüzde 63’ü borç içinde yaşıyorum diyen bu kesimin yıl sonuna kadar yeni iş bulma umudu da yok. Araştırmada kamu çalışanlarında da işsiz kalma korkusunun baş gösterdiği sonucuna varılıyor. Yine araştırma sonucuna göre, işsiz nitelikli işgücünün yüzde 7’si Türkiye’yi terk eti, yüzde 12’si yurtdışına gitme çabasında, fırsatını yakalarsa yurtdışına gideceklerin oranı yüzde 30, Yüzde 28’i boşuna okuduğunu düşünüyor. Kriz işsizlerinin yüzde 42’sinin “ülkeye inancı kalmadı”. İşsiz kalanların yüzde 12’si psikolojik tedavi görüyor.

                57. Hükümetin üç yıllık icraatı sonucunda,

                2 milyon kişi işsiz kaldı; 400 bin esnaf kepenk indirdi; 25 bin fabrikanın 15 bini kapandı; 40 bin bankacı işsiz kaldı; 20 bin işadamı yurtdışında yatırım yapıyor; ABD’de 1 lt. mazot 300 bin lira, Türkiye’de milyon yani üç misli... Köylü traktörüne mazot koyamıyor, üretim yapamıyor, Tarım Kredi Kooperatifine borcunu ödeyemiyor. 1,5 milyon telefon, 1 milyon elektrik kesildi, icra daireleri dosyadan geçilmiyor. Yatırım olmayınca çalışacak yok; çalışan olmayınca üretim yok; üretim olmayınca toplum yok...

                Başbakan Ecevit’in rahatsızlığı ile birlikte siyasi anketler ağırlık kazanıyor...

Genç Arılar adındaki gençlerin internet ortamında düzenledikleri ankette katılan 2877 genç, iktidar ortaklarından Bülent Ecevit’e sadece 4, Mesut Yılmaz’a ise 3 oy vermişler. Devlet Bahçeli gençlerden 77 oy alırken; muhalefetteki denenmişlerden Tansu Çiller 8, Recai Kutan’a ise 2 oy çıkıyor. Köşede bekleyenlerden Melih Gökçek 80, A.Müfit Gürtune 54, Saadetin Tantan 15, İlhan Kesici 15, Deniz Baykal ve Murat Karayalçın 1’er oy almışlar. Seçim olsa iktidara gelir gözüyle bakılan R.T.Erdoğan gençlerden 43, Besim Tibuk ise 33 oy alabilmiş. Peki gençler yönetimde kimleri görmek istiyor... Ankete katılan gençlerden 1170’i (%40) Kemal Derviş’i, 966’sı (%33) Mesut Yılmaz’ın yardımcısı Erkan Mumcu’yu merak ediyor. Milletten yeniden görev bekleyen Süleyman Demirel ise gençlerden 7 oy almış. Sonuç anlayanlar için...

                Kör talih Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki temsilcisi bayan Karen Fogg’un peşini bırakmıyor...

Bayan Fogg’un tam görevini tamamlayıp da ayrılması beklenirken bu kez, “Kıbrıslı Türkler Türkiye’nin kolonisi olarak yaşamak istemiyor” diyerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ayaklanma çağrısında bulundu. Bu tehlikeli ve zararlı kişinin Türkiye’deki temsilciliklerini desteklediği merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler (Rapporteurs sans Frontiers) (RFS) örgütü, Paris’in Saint Lazare metro istasyonun zeminine genişçe bir dünya haritası sererek 38 ülkedeki basın özgürlüğü düşmanı kişi ve kurumların isim ve fotoğraflarını sergiledi. Türkiye üzerine de Genelkurmay Başkanı Org.Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun resmini koydular. Böylelikle metro’ya binenler ve çıkanlar bu resimleri çiğnesinler, hakaret etsinler demek istediler. Kamuya ait bir yerde sergilenen bu çirkin olay Fransa hükümeti tarafından önlenemedi ya da önlenmedi. Nefretle kınıyoruz ve uygun fırsat doğduğunda karşılılık ilkesinin gereğinin yerine getirilmesini istiyoruz.

                Nükleer çatışma tehlikesi...

                Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir gerilimi, iki ülkeyi bir kez daha savaşın eşiğine getirdi. Nükleer silahlara sahip iki ülkenin savaşması durumunda her iki taraftan da 8 ila 12 milyon insanın öleceği bildiriliyor.

                Hoş geldin ortak...

                Bir zamanlar ‘Komünistler Moskova’ya’ derken, Rusya’yı NATO’nun müttefiki haline getiren ‘NATO-Rusya Ortaklık Konseyi’nin kuruluşunu ilan eden bildirge, Roma’da imzalandı. Nereden nereye...

Bu sayımızda yine doğrularla karşınızdayız. Sayfaları çeviriniz...

[1] İlk Hedef, Haziran 2002, yıl:1 sayı: 9