AÇILIM MI? SAÇILIM MI?
“Süreç” diye yola çıktılar… Sonra
“Kürt açılımı süreci…” dediler. Merak ve
kuşkularımız arttığında “Açılım” adını koydular.
Biliyorsunuz, kavramın içini boş bıraktılar. Bir şey
anlamadık...
Benim merakım, Tam Bağımsızlık temeline dayanan Kurtuluş
Savaşı ile Ulusal Egemenlik gücüne odaklanan Laik ve
Demokratik Türkiye Cumhuriyeti, güneydoğuda yaratılan
dış güçlere dayalı terörün etkisiyle bezgin bir hale mi
geldi? Yoksa ayakta durmaya devam ediyor mu?
Terörle mücadelede bezginliğe düştünüz mü,
teröristin kucağına düşersiniz!
Peki şimdi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, MHP
lideri Devlet Bahçeli’nin deyimi ile “İmralı
Canavarı” ile dolaylı veya dolaysız müzakere mi
yapıyor? Yoksa, “Çözümün başlangıç adımı, PKK’nın
silahlarını bırakıp Devlete teslim olması ile”
başlatılacak bir süreç olarak mı düşünülüyor?
Belki de bir genel af! Kimbilir!…
CHP lideri Deniz Baykal’ın konuyla ilgili
değerlendirmeleri rahmetli Ecevit’i andırıyordu. Yani,
Türk tarihini ve kültürünü derinliğine incelemiş, milli
kültürün ve tarihi birikimin nereden nasıl geldiğini,
Anadolu’da nasıl oluştuğunu çok iyi özümsemiş bir görüş…
Hafta içinde CHP grup toplantısında konuşan Deniz
Baykal, Türkiye’ye en derin anlamıyla (yalnızca siyasi
anlamda değil) ve Milli Devlet anlayışı ile sahip çıkan
bir lider görünümündeydi. Bir anlamda, barışı ve
kardeşliği biriktiren yurt sevdasına taşıdı bizleri.
Bu kültürün özü kısaca Atatürkçü Düşünce
Sistemidir.
Deniz Baykal artık kendini aşmış, ne olması
gerektiğinin bilincinde ve inanarak konuştu:
“Bu Milli Devlet, bin yıllık bir kültür
birikiminin eseridir. Sadece 1071 değildir. Yüz yıllar
boyunca Orta Asya’dan kopup gelen Mevlanaların, Hacı
Bektaşi Veli’lerin, Yunus Emrelerin, Pir Sultan
Abdal’ların, Anadolu erenlerinin aydınlatması ile Türk
kimliği oluştu. Türk Milleti, etnik bir kimlik değildir,
Milli kimliktir.”
Kuruluşu ve Kurtuluşu bilmeyenler,
özümsemeyenler bu topraklardaki etnik yapıları sayarken
Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Boşnak, Arnavut falan
diye sayar dökerler. Oysa Türk, tüm alt kimliklerin de
üstünde, bir Millet kimliğidir. Kürt ile Laz veya
Gürcü’yü sayarken, yanına Türk değil, Asya’dan göçüp
gelen Türkmen kimliğini de belirtmek gerekir. Ama en
üstte her zaman Türk Milleti vardır. Kimse buna
dokunamaz. Dokunduğunuzda ulusal birlik yok olur gider.
Birlik bozulduğunda dirlik de bozulur…
Baykal’la aynı gün konuşan Başbakan etnik kimlikleri
sayarken, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, vb. diye saydı,
sonra da ekledi:
“Türkiye Cumhuriyeti üst kimliği altında
Türkü, Kürdü, Çerkez ve Gürcüsü de bizim kardeşimizdir.”
İşte yanlışlık burada Sayın Başbakan.
Siz Türk tarihinin ve kültürünün binlerce yıl içinde
nasıl oluşup biriktiğini kavrayamamışsınız. Kavramış
olsaydınız bu yanılgıya düşmezdiniz.
Evet tıpkı Baykal gibi siz de, “Yunus
Emre, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Pir Sultan Abdal”
gibi bilgelerin adlarını sıraladınız ama etnik ayrışmada
yanlışınızı yinelediniz.
MHP liderinin basın açıklamasında bu
yanlışınıza dikkat çekildi:
“Ahlaki, fikri ve siyasi kokuşmuşlukla
kavramlar karıştı, ak ile kara birbirine bulaştı.
Terörle mücadeleyi sürdüren TSK şiddet yanlısı gibi
gösteriliyor, dağdaki terör militanları barış yanlısı
gösteriliyor. Yozlaşmış elitler ABD ve AB dayatmalarına
boyun eğerek ülkeyi kanlı bir bölünme sürecine
sürüklüyorlar.”
Çok doğru bir saptama…
Sayın Bahçeli’nin, İçişleri Bakanı’nın “yazarlar ve
aydınlar” diye bir araya topladığı gazeteci ve
akademisyenler tanımlaması da yerine oturdu:
“12 kötü adam! Kürt sorununu ABD ve AB
etkisiyle başımıza bela eden iktidara destek için her
gün köşelerinde, her akşam ekranlarda destek veren sözde
aydınlar!”
Malum Koro’yu işaret etti MHP lideri. Din
simsarlarını, sözde aydınları, dönek Marksist ve
Maocuları, asker düşmanlarını, liboşları ve
tarikatçıları.
Bunlar Devletin Televizyonu’nda, özel TV
ekranlarında boy gösteriyorlar. Zaten AKP ve tarikat
yanlısı işadamları Devlet Bankası kredisi ya da nereden,
nasıl elde edildiği bilinmeyen deve yükü parayla medyaya
hâkim olmadılar mı? Adamlar sanki AB’nin gönüllü
askerleri, ne istenirse yazıyorlar, ne istenirse
söylüyorlar. Onlar için Türk Milleti ve Türk Devleti
önemli değil ki… Bu vatan bölünse de olur, bölünmese de…
Kursağına haram girmemiş, Atatürkçü
yurtsever gazeteci ve yazarlar nerede derseniz? Onlar
işsiz ya da yetkisiz. Ergenekoncu ya onlar!
Türkiye’yi uçuruma sürükleyen Başbakan
ne diyor? “Gölge etmeyin…” Anlaşılan
bilmediğimiz, anlamadığımız, açıklanmayan, anlatılmayan
“Açılım” a gölge etmememizi istiyor.
Peki nedir bu; “Açılım” mı yoksa “Saçılım” mı?
Ne dersiniz? |