07.05.2009, Essen-Almanya, Sultan Su Esen'le

 
   
 

BİRBİRLERİYLE YARIŞIYORLAR…

 

Bilmem sizin de dikkatinizi çekti mi? Bence Bülent Arınç yaptığı açıklamalarla Şevki Yılmaz’la, cübbeli Ahmet hoca ile yarışıyor, hatta onların önüne geçiyor gibi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in Erzincan Adliyesi’ndeki makam odasında yapılan aramayla ilgili olarak çıkan haberler üzerine bu kez basın mensuplarını hedef aldı:

“Adliye basıldı diyorlar. Böyle baskın mı olur.Tuuu size.”

Arınç, açıklamalarında amatör teatral bir beceri sergilerken mizah yazarlarına da iyi bir kaynak oluşturuyor.

Arınç gibilerin konuşmalarını demokrasi yerine cemaat kültürü ile yetişmelerinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Dikkatle izlerseniz, siz de fark edeceksiniz… Öyle ya, iktidar adına konuşanlar işçilerin çiftçilerin sorunlarına çözüm getirecekleri yerde; işsizliğe, eğitime, sağlığa, ordu düşmanlığı konularına eğilecekleri yerde kabadayı misali önüne gelene kafa tutarlarsa bunda bir arıza var demektir.

“Artık biz onları fişliyoruz” açıklaması ise bu anlayışın daha da pervasızca açığa vurulmasıdır.

Nereden çıktı bu “fişleme” demeyiniz.

Ben, kendi adıma hayretle izledim. İktidar partisinin görüşlerini ekranların değişmez isimleri RTE, Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Suat Kılıç yansıtırlar, ama bu kez sanki “siz beceremediniz, ben anlatayım ne olduğumuzu…” dercesine tanımadık bir isim sahne aldı ekranlarda…

Adı Avni Doğan. AKP Kahramanmaraş milletvekili. Aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi. 16 Şubat günü Kahramanmaraş Belediyesi Meclisi tarafından mahalle yapılan ancak itiraz üzerine Danıştay kararı ile yeniden belde statüsüne kavuştuğu için 7 Mart’ta belediye başkanlığı seçimi yapılacak Karacasu Beldesi’ndeki partisinin seçim bürosunu ziyaret ediyor. Kafadan konuya giriyor:

“Türkiye’nin AK Parti’ye 10 sene daha ihtiyacı var. Her yerde, Karacasu’da ihtiyaç var. Eğer birazcık tökezlersek bu Ergenekoncular falan bu defa çok kötü intikam alır halktan. Bu memlekette kimin kızının başı örtülü, hepsini fişlemişler. Kimin çocuğu İmam Hatip’e gidiyor hepsini fişlemişler. Kim muhafazakâr, kim ramazanda oruç tutuyor hepsini fişlemişler. Ee şimdi biz onları fişliyoruz. 40 sene onlar bu halka yaptı, inşallah sıra bizde. Yapmaya çalıştığımız bu arkadaşlar.”

Adam sanki milletin vekili değil de Hitler ordusunun İntikam Tugayı Komutanı… Devam ediyor:

“Karacasu’yu yeniden belde yaptık. Buralardaki halk, Kahramanmaraş Belediyesi’ne bağlanmayı istemiyordu. Eğer biz isteseydik ve açılan davalarda savunma hakkımızı kullansa idik, bu yerleşim yeri yeniden belde olamazdı. Biz hükümetimiz ve bizim istemediğimiz şeyi de kimse yapamaz. Soyguncuyla, hırsızla ve namusumuzla mücadele etmek için iktidardayız.”

Sanki Ali Dibo’lar, Deniz Fenercileri bir başka ülkenin iktidar partisinden fışkırdılar… Sürdürüyor konuşması:

“Kahramanmaraş tarihindeki en uzun süreyle milletvekilliği yapan kişiyim. Ben bir müteahhitle aynı masaya oturup bir çay içmedim. Eğer siyasetçiler, vekiller, belediye başkanları, zenginlerden yardım almaya başlamışsa iş bitmiş. Bizi konuşturmasınlar. Bizi konuştururlarsa laf bitmez. Yahu hükümet biziz. Yapılan her şeyi biz yaparız. Bizim istemediğimiz şeyi kimse yapamaz.”

Doğru söze ne denir. Bir ülkeyi hiçbir iktidar bu kadar bozamazdı… Açık yürekliğiniz için size minnet borçluyuz sayın milletvekili…