BİZİM GANDİ
Geçtiğimiz hafta sonu Akçay ve Aliağa’da insanlar sel
oldu aktı…
Hava sıcaklığının 35 dereceyi gösterdiği öğle
saatlerinde Akçay Belediyesinin Sosyal Tesis Salonu
tıklım tıklım doluydu.
Bir önceki hafta Altınoluk Şenliklerinde konuşan CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, bu defa tam iki
saat 40 dakika konuştu.
Daha doğrusu anlattı…
O bildiğimiz soğukkanlı duruşuyla önce AKP çoğunluğunun
çıkardığı Anayasa’ya aykırı yasaları sıraladı. Anayasa
Mahkemesi’nin iptal ettiği yasaları örnek göstererek,
“AKP iktidarı ne yasa yapabiliyor, ne Anayasa dinliyor.
Keyfi yasalar çıkararak kendi bakanlarına af getirip
gırtlağ+ına kadar kire boğuluyor. Sonra da, muhalefet
meclisin çalışmalarını önlüyor, diye feryadı figan
ediyor. Kardeşim, Hukuk Devletini yok etmeden iş yapamaz
mısın sen?” deyince salondaki alkış susmak bilmedi.
Mayın temizleme yasasının Anayasa Mahkemesi’nde nasıl
iptal edildiğini hatırlattı:
“Bizce kırk-elli yıllığına kime vereceğini bildiğimiz
bir yasa çıkardı. Yapmayın, bu yasa ile vatan toprağını
peşkeş çekmek istiyorsunuz, dedik. Dinlemediler…
Uyardık, ısrar ettiler. Gece yarılarına kadar zorladılar
ve yasayı kendi oyları ile çıkardılar. Biz de iptali
için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. O madde oy birliği
ile iptal edildi.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ne dedi biliyor
musunuz? Muhalefet zaten uygulanmayacak bir maddeyi
iptal ettirdi, dedi. Bu bir itiraf mı? Kara mizah mı?
Peki kardeşim, uygulanmayacaktı da neden haftalarca
geceler boyu o kavgayı verdiniz, hem meclisi hem milleti
gerdiniz?”
Konuşmasının belki de en önemli konusu Deniz Feneri ile
ilgili değerlendirmesiydi:
“Hiç merak etmeyin, Deniz Feneri dosyasını adım, adım
izliyoruz. Bizden asla bir şey kaçıramayacaklardır. Er
veya geç, dosyanın nerelere ve kimlere dayanacağı ortaya
çıkarılacaktır. Çünkü Almanya’daki tüm belgeler,
bilgiler, soruşturma evrakları, milleti nasıl soydukları
ile ilgili kanıtları elde ettik. Hala neyin ne olduğu
belli olmayan soyut suçlamalarla hazırlanmış Ergenekon
Davası gibi değil, somut kanıtlarla bunlardan mutlaka
hesap sorulacaktır. Evet, hesap sorulacaktır
arkadaşlar!”
Salon alkıştan yıkılıyordu.
Vatandaşın duyarlı olduğu her konuya değindi.
İstanbul’daki otobüs ihalesindeki yolsuzluklardan tutun
da ATV ve Sabah’ın satışına kadar ne varsa ortaya döktü:
“Bütün bunların hesabını verecekler” dedi. “Ama
sinmeyeceğiz, ürkmeyeceğiz, yan gelip yatmayacağız ve
fakir fukara mahallelerine gidip bunları anlatacağız.
Vatandaşı yoksullaştırarak iane dağıtarak oylarını
bağlayan istismarcılara mani olacağız. Hepimiz
görevliyiz, hep birlikte sorumluyuz. Sorumluluktan
kaçmayacağız!”
Çevresini saran kalabalığın ortasında nefes almakta bile
güçlük çeken Kılıçdaroğlu’nun yüzündeki o masum tebessüm
hiç kaybolmadı. Bundan olsa gerek, “Bizim Gandi”
diyorlar ona.
Size bir şey söyleyim, bu Kılıçdaroğlu elinde asa,
yalınayak yola çıksa Gandi’yi de geride bırakır. CHP’nin
böyle 20 milletvekili olsa iktidara merhaba der…
Yeter ki önleri açılsın! |