10.10.1970,BBC TV-Londra, yayıncı arkadaşlarla

 
   
 

KURTULUŞ, ORTAÇ VE NAZIM

 

Bugün büyük bayram. Bugün Kurtuluşumuzu noktaladığımız gün. Bugün bağımsızlığımızı kanıtladığımız gün… Bugün Zafer Günümüz bizim… Bakın, ne diyor Yusuf Ziya Ortaç:

 

“Akdeniz’e

 

26 Ağustos, gece sabaha karşı,
Topların çelik ağzı çaldı bir hücum marşı.

Bu ölüm bestesinin içinde yandı dağlar, 
Altüst oldu siperler, eridi demir ağlar.

Fırtınadan yeleli, yıldırımdan kanatlı, 
Alevlerin içinden geçti binlerce atlı.

Çığlıkla, iniltiyle sarsıldı, köşe bucak, 
Savruldu gök yüzüne: kafa, kol, gövde, bacak!

Rüzgârlarla atbaşı yarış etti bu akın, 
Şimdi yakınlar uzak, şimdi uzaklar yakın!

Akdeniz, ayakları altında ordumuzun, 
Mavi bir atlas gibi serilmişti upuzun.

Çekti Kadifekale albayrağını yine, 
Güzel İzmir büründü yine eski rengine.

Süngüler ilk amaca tam on dört günde vardı, 
O gururlu alınlar yere düşüp yalvardı.”

 

Dünyada hiçbir ülkede, hiçbir millette görülmemiş bir savaştır Türkün bağımsızlık savaşı… Çok farklıdır, çok özeldir Türkün Kurtuluşu. Ne güzel anlatır bunu Nazım Hikmet:

 

“Ayın altında kağnılar gidiyordu

Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon’a doğru

Toprak öyle bitip tükenmez

Dağlar öyle uzakta,

Sanki gidenler hiçbir zaman

Hiçbir menzile erişemeyecekti.

Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleri ile

Ve onlar

Ayın altında dönen ilk tekerlekti

Ayın altında öküzler

Başka ve küçük bir dünyadan gelmişler gibi

Ufacık, kısacıktılar

Ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında

Ve ayın altından akan

Toprak

Toprak

Topraktı”