| 
						 
						
						KUŞADASI ÖYKÜ GÜNLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ 
						Belma Özgün 
						 
						  
						
						
						Belma Özgün: Kuşadası Belediyesi’nce düzenlenen Öykü ve 
						Şiir Günleri’nin dördüncüsü, bu yıl 5-7 Eylül 
						tarihlerinde yapıldı. Kuşadası’nda İlçe Halk 
						Kütüphanesi’nde yapılan etkinliğin bu yılki onur 
						konukları Kemal Bekir, Arif Damar, Fikret Otyam ve 
						Vecihi Timuroğlu’ydu. Dört yıldır gerçekleştirilen bu 
						güzel etkinliğin fikir babası, kurucusu olan Selim Esen 
						ve eşi Sultan Su Esen ile Kuşadası Öykü ve Şiir günleri 
						üzerine söyleştik. 
						
						
						  
						
						
						BÖ: Sevgili Selim Esen, Böyle güzel bir tatil beldesinde 
						böyle bir etkinlik yapmak gerçekten cesaret ister. Bize 
						biraz bu serüvenden bahseder misiniz? 
						
						
						  
						
						
						Selim Esen- Yıl 2003… Eşim tuttu elimden Kuşadası’na 
						gideceğiz dedi. Kalktık geldik. Çocukluğumda bir kez 
						gelmiştim, aradan yıllar geçmiş. Çarpık yapılaşmayı, 
						beton yığınlarını bir yana bıraktığınızda güzel şirin 
						bir belde. “Bak” dedi, “güzellik bir yana burada ne bir 
						kitapevi vardır ne de yazına yönelik herhangi bir çaba…” 
						“Nasıl olur” dedim. “Yok işte” dedi. “Bir şeyler 
						yapmalı…” Ankara’dan ayrılmadan da eski Aydın 
						milletvekili edebiyat dostu Mustafa Kemal Yılmaz ile 
						yine yakın dostumuz aydın insan Mehmet Aydın, 
						Kuşadası’nda bir şeyler yapın size destek oluruz 
						demişlerdi. Bundan da cesaret alarak Belediye’nin 
						kapısını çaldık. Başkan’la görüştürdüler. “Etkinliğin 
						adını koyalım, bu yıl başlayalım” dedi. 13-15 Ekim 2004 
						tarihlerinde 1.Kuşadası Öykü ve Şiir Günleri 
						gerçekleştirildi. O gün bu gün çoğalarak ilerliyoruz. 
						
						
						  
						
						
						BÖ: Kuşadası belediyesinin dışında bu etkinliği 
						destekleyen sivil toplum kuruluşları da var mı? 
						Hangileri? 
						
						
						  
						
						
						SE: Atatürkçü Düşünce Derneği Kuşadası Şubesi Başkanı 
						Sayın Zerrin Bağçivan, kültür-sanat dostudur. Yanımızda 
						durur, katkı sağlar. Emekli öğretmenler, bürokratlar 
						vardır. Kuşadası Genç İşadamları Derneği bu ve benzer 
						etkinliklerin yanında yer alırlar. 
						
						
						  
						
						
						BÖ: Türk öykü ve şiirlerini, edebiyatçı ve kültür 
						ustalarını çevreye tanıtmaya yönelik bu etkinlikte 
						katılın nasıl sizce? Çünkü biliyoruz ki çok okumayan ve 
						sorgulamayan bir toplumuz. 
						
						
						  
						
						
						SE: Ülkemizde okumayan ve sorgulamayan topluma birinci 
						örnek gösterilmek gerekirse Kuşadası’nı başa koymak hiç 
						de abartı olmaz. Başta da söz etmiştim bu belde yıllarca 
						bir kitapevi’nin eksikliğini hissetmemiş. İnsanları 2004 
						yılına kadar “burada bir edebiyat etkinliği düzenlesek 
						mi?” diye bir sorunu gündeme bile getirmemişler. 
						Başlangıçta ilgi çok cılızdı. Şimdi daha iyi. Ama yine 
						de arzu edilen düzeyde değil. 
						
						
						  
						
						
						BÖ: “Cumhuriyet Sonrası Türk Şiiri’nde Kırılma 
						Dönemleri, Cumhuriyet Sonrası Türk Öyküsü’nde Kırılma 
						Dönemleri, Tiyatro ve Edebiyat, Sanat ve Toplum bu yılki 
						konu başlıklarınızdandı ayrıca geçtiğimiz yıllardan 
						Roman’da Türk Tarihi,  Ege’nin iki yakası – Komşu 
						Edebiyat,  Çocuk Gençlik ve Edebiyat gibi çok önemli 
						konu başlıklarınız ve konuşmacılar vardı. Bu başlıkları 
						güncel tartışmalar üzerinden mi hazırlıyorsunuz? 
						
						
						  
						
						
						SE: Öyle de adlandırılabilir… Program planlamasında daha 
						çok gereğince işlenmemiş ya da yeterince yer verilmemiş, 
						toplumun bilgilendirilmesine gerek duyulan konu 
						başlıklarını gündeme taşımaya çalışıyoruz. 
						
						
						  
						
						
						BÖ: Etkinliğiniz her ne kadar “Öykü ve Şiir” adıyla 
						anılsa da farklı sanat dallarından konuklarınız ve 
						konuşmacılarınız da oluyor. Örneğin bu yıl Kerem Görsev 
						vardı. İleriki yıllarda bu etkinliği sanat dalları 
						olarak daha da geliştirmeyi düşünüyor musunuz? 
						
						
						  
						
						
						SE: Konumuz ve ilgi alanımız edebiyat, edebiyatın alt 
						başlıklarıdır. Kerem Görsev ve benzeri müzik türlerini 
						seslendirenler ile ressam, heykeltıraş vb. sanatçılar 
						kültür anlamında edebiyat komşuları olduklarından 
						programımıza bir çeşni, bir tat, bir değeni sağlamak 
						üzere aramızda yer almaktadırlar. Elbette önümüzdeki 
						yıllarda da bu anlamda müzik dinletilerine, 
						resim-fotoğraf-heykel sergilerine yer vereceğiz. 
						
						
						  
						
						
						BÖ: Sevgili Sultan biliyorum ki bir süredir sen de 
						Kuşadası’nda Öykü ve Şiir günlerinin dışında her 
						Çarşamba farklı bir etkinlik yapıyorsun bize biraz da 
						bundan bahseder misin? 
						
						
						  
						
						
						Sultan Su: Her yıl Kuşadası’na yaklaşık Mayıs ayı 
						içerisinde göç ediyoruz. Yılın beş-altı ayını burada 
						değerlendiriyoruz. Ada’ya bizim gibi yaz aylarını 
						geçirmek üzere gelenler ile emekli olarak yaşamlarını 
						burada sürdüren birçok edebiyatçı, aydın insan var. 
						Ayrıca edebiyata gönül verenler de hiç az sayılmazlar. 
						İkili dostluklarımızda, bireysel konuşmalarımızda 
						edebiyat alanında tartışmak, kimi olayları, başlıkları 
						irdelemek gereksinimini duyunca bir “edebiyatçılar 
						buluşması”na önayak olmayı düşündük. 2005 yılında Mayıs 
						ayının ikinci yarısından başlayarak her hafta Perşembe 
						günleri saat 17.30’da önceden belirlenen bir mekânda 
						buluşmayı başladık. Önceleri 5-6 kişinin katılımıyla 
						başlayan toplantılarımız bu yıl 35 kişiye ulaştı. Her 
						geçen gün çoğalıyoruz. 
						
  
							
								
								
								
								Kuşadası FM 
								Radyosu, Ekim 2008.  
						 
						
						 
						   |