İLK HEDEF’in İLK SÖZÜ
Bıraktığımız yerden devam ediyoruz...
En büyük krizlerinden birini yaşayan ülkemiz henüz
tehlikeyi atlatabilmiş değil. 2.5 milyon insan hala
işsiz. Kemer sıkıyorum diyen devlet savurganlığını
sürdürüyor. Ülkeye hiçbir yararı olmayan bankamatik
memurları her ay şakır,şakır maaşlarını alıyorlar.
Onların maaşı otomatik artarken Gazi’nin şeref aylığında
hiçbir iyileştirme yok. Bu durum, Vatanı uğruna seve
seve canını feda eden biz Gazi’leri rahatsız ediyor.
Nasıl etmez ki, bakınız:
Kamu, elindeki 97 bin araçtan sadece 2 bini iade etmiş;
87 bin 457 aracın akaryakıt, bakım-onarım giderleri için
2001 yılında 61 tirilyon harcanmış; 80 bin lojmanın
satılması düşünülürken lojman sayısı 7 bin adet artmış
237 bin 224 adete ulaşmış...
Filistin’de olanlar malum yüreğimiz sızlıyor.
Bir taraftan Şaron’un Filistin halkının yaşam ve onurunu
hiçe sayan saldırgan eylemleri; öte yandan,
Filistinlilerin kendi hayatlarını ve masum insan
hayatını hiçe sayan intihar eylemleri. Sonuç yerle bir
edilen evler, sönen ocaklar, binlerce ölü...Bu savaş
biter mi? Nefret oldukça asla.
Avrupa Birliği, PKK ve DHKP-C’yi
terör örgütleri listesine dahil ederken PKK isimli
katil barınağı, kendini feshederek yerine KADEK’i
(Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi’ni) kurduğunu
açıkladı.
PKK adına Rıza Erdoğan ve Adem Uzun isimli şahıslar
Brüksel’de yaptıkları açıklamada, “4-10 Nisan
tarihlerinde 285 kişinin katılımıyla toplanan PKK 8’inci
Kongresi’nde, şiddetin çözüm getirmediğinin anlaşıldığı”
sonucuna varıldığını bildirdiler. Çocuk katilleri,
“Silahlı mücadeleyi durdurduk ama silah bırakmadık”
dediler. “gerilla” olarak nitelendirdikleri katil
sürüsüne de bundan böyle “Halk Savunma Birlikleri” adını
vermişler. Oh ne ala...Karşılarında enayi var... 35 bin
canın hesabını birer birer vermedikçe, Türk adaletinin
kestiği faturayı sonuna kadar ödemedikçe, ister adını
değiştir ister rengini bu ülkede kolay kolay nefes
aldırmazlar insana.
Terör kadar adi, alçak, sinsi, insanlık
dışı başka bir eylem biçimi yok. Terör, başta giden bir
insanlık suçu. Adam, mertçe ortaya çıkıp da savaşmıyor
da yok sabotajla yok küçük çocukların bellerine bomba
bağlayarak diğer çocukların ölümüne yolluyor, habersiz,
masum insanları hedef alıyor. Bunun haklı bir nedeni
olamaz.
Aynı filmi hep izliyoruz...
Ortamı uygun bulduklarında konuyu ısıtıyorlar. Laik,
demokratik cumhuriyete bıkmadan usunmadan saldırıyorlar,
Mustafa Kemal’in devrim yasalarını ezip geçiyorlar. Bu
kez hedef Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu idi.
Gerici-Şeriatçı eğitim düzeninden yana tavır koyanlar,
Meclis’te sudan sebeplerle Bostancıoğlu’nun kellesini
istediler, yüce divan’a gönderiyorlar. Meclis’teki 230
milletvekili gerçek yüzlerini ortaya koydu. Olay bir
başka konuyu daha netleştirdi: İrtica ve dinci akımların
Meclis içindeki gücü ve rolü. Geçen sayımızda “İrtica”
yı hedef almıştık. Anlaşılan irtica, bundan böyle de
değişmeyen konumuz olacak.
Diyoruz ki: Atatürkçü düşünce sistemi ile sorunu olan
eğiticilerden çağdaş bir nesil yetiştirmeleri
beklenemez. Türban ile kapatılmış başa bilgi, fikir
ulaştırılamaz.
|