HANGİ KÜLTÜR-SANAT?
Kuşadası Öykü ve Şiir Günleri emekli öğretmen şair-yazar
Sultan Su Esen ve eşi Selim Esen’in önerileriyle 2004
yılında başladı. Zamanın Belediye Başkanı Fuat Akdoğan
kendisini ziyarete gelen öneri sahipleriyle Mustafa
Kemal Yılmaz’ı sevinçle karşılamış, “Beldemize böylesine
bir kültür hizmeti sunmak ibadettir”, demişti.
Başkanın desteğini ve onayını alan girişimciler o gün
oluşturdukları düzenleme Kurulu ile çalışmalarına
başladılar. Mehmet Aydın, Talat Avcı, Sultan Su Esen,
A.Zeki Muslu ve Belma Özgün ilk etkinlik programını
hazırladı. Kurulun Genel Koordinatörlüğünü ise Selim
Esen üstlendi.
İlk etkinlik 13-15 Ekim 2004 tarihlerinde İlçe Halk
Kütüphanesi salonlarında 58 şair-öykücü, yazar ve bilim
adamının katılımıyla gerçekleştirildi. Onur Konukları
Tarık Dursun K ile Oktay Akbal’dı. 3 gün süren
etkinlikte 9 oturum gerçekleştirildi. 13 öykücü 8 şair
yapıtlarını seslendirdi. Etkinlik sonrası yayımlanan
“Dilimiz Türkçe” konulu bildiri geniş yankı uyandırdı.
İkinci etkinlik 2005 yılının 28 Eylül 1 Ekim tarihleri
arasında yapıldı. Mekân yine İlçe Halk Kütüphanesiydi.
46 katılımcı yer aldı. Muzaffer İzgü, Ahmet Oktay, Altan
Öymen ve Doğan Yurdakul onur konukları olarak
ağırlandılar. 5 oturum düzenlendi o yıl… Etkinlik yine
güncel bir konuyu “Avrupa Birliği ve Ulusal
Değerlerimiz” başlığını bildiri olarak yayımladı.
Kuşadası Öykü ve Şiir Günleri ikinci yılını geride
bıraktığında artık Aydın ili ve çevresi sivil toplum
kuruluşlarınca da desteklenmeye başlandı. 3.üncü yıl
etkinliğinin basın açıklamasında etkinliğin başlıca
amacının; “Türk öykü ve şiirlerini, edebiyatçı ve kültür
ustalarını ülke çapında çevreye tanıtmaya, bu tür
etkinliklere öykü yazarlığı ve şairlik bağlamında
özellik kazandırmaya, Türk edebiyatının yerel adlarına
sahip çıkmaya çaba göstermek, dünyada barışa katkıda
bulunmak olduğu” açıklandı.
Üçüncü etkinlik 13-15 Eylül 2006 tarihlerinde
gerçekleştirildi. 42 katılımcı İlçe Halk Kütüphanesinde
bir araya gelerek 4 oturum düzenlediler. 2006 yılının en
ilgi çeken oturumu “Çocuk ve Edebiyat” oldu. O yılın
bildiri konusu da “Çocuk ve Edebiyat”a ayrıldı. Turgut
Özakman, Ahmet Say, Muazzez İlmiye Çığ 2006 yılın onur
konuklarıydı…
Dördüncü etkinlik 5-7 Eylül 2007 tarihlerinde
düzenlendi. 43 katılımcının yer aldığı bu etkinlikte
çocuk yazınını konu alan atölye çalışmalarına ağırlık
verildi. Yılın bildiri konusu “Çocuk ve Yazın”dı. Kemal
Bekir, Arif Damar, Fikret Otyam, Vecihi Timuroğlu onur
konukları olarak ağırlandılar o yıl…
Beşinci etkinlik 8-10 Ekim 2008 tarihlerinde
gerçekleştirildi. Onur Konukları Prof.Dr.Bedia Akarsu,
Prof.Dr.Cevat Geray ve Prof.Dr.Afşar Timuçin’di. 43
katılımcı üç gün süreyle şiir ve öykülerini seslendirdi.
Birbirinden ilginç konuların tartışıldığı dört panelde
konuşmacılar izleyicilerle görüş ve düşüncelerini
paylaştı.
Kuşadası Öykü ve Şiir Günleri 2008
yılında artık olgunlaşmış, deneyim kazanmış, Adalılara
ve yazlıkçılara kültür-sanat birikimini aktaran kurum
haline dönüşmüştü. Gelenekselleşmişti… Özlenen, beklenen
bir etkinlik olup çıkmıştı. Türkiye’nin diğer
beldelerinde düzenlenen kültür-sanat etkinliklerinden
farklı yanları vardı. Öncelikle, yaptıklarını
kitaplaştıran ender etkinlikler arasına adını yazdırdı.
Toplam 1670 sayfa tutarında tam beş kitap yayımladı.
“Kuşadası’nda Öykü’ye ve Şiir’e Yolculuk” adını taşıyan
kitapları her yıl düzenli olarak Türkiye’deki
Üniversitelerin kütüphanelerine, Ege bölgesi il ve
ilçelerinin Belediyelerine, Ege bölgesi
milletvekillerine, ülkemizin önde gelen düşün adamı ve
yazarlarına iletildi.
Gazeteniz Kuşadası Demokrat’ın her yıl
yeni bir heyecan ve duyarlıkla izlediği ve sayfalarına
yansıttığı Kuşadası Öykü ve Şiir Günleri etkinliklerine
bugüne kadar 232 şair, öykücü, yazar ve bilim adamı
katıldı. Yapıtlarıyla dağarcığımızda yer bırakan 16
ustamız onur konuğu olarak ağırlandı. Beş yıl içerisinde
26 bilimsel tartışma düzenlendi. 54 öykücü 50 şairi
halkımızla tanıştırıldı. “Dilimiz Türkçe”, “Avrupa
Birliği ve Ulusal Değerlerimiz”, “Çocuk ve Edebiyat”,
“Sanat ve Toplum” ve “Hukukun Üstünlüğü” konularında
ortak bildiri yayımlanarak tolum bilincinin oluşmasına
ve gelişmesine katkıda bulunuldu. Kuşadalı mizah ustası
Muzaffer İzgü’yü her yıl çocuk dostlarıyla buluşturdu.
Kuşadası Öykü ve Şiir Günleri öykü yazarlığı ve şair
çalışmalarına özellik kazandırmayı amaçladı. Bu anlamda
edebiyatımızın yerel ustalarına sahip çıkıldığını,
yalnız bırakılmadıklarını ve minnet duygularıyla daima
anılmakta olduklarını seslendirmeyi hedefledi.
Gezici ve kalıcı Kitapevlerine öncülük
ederek, Ada kültürüne ciddi katılım sağladı. Ülkemizin
tanınmış şair, öykücü, yazar ve bilim adamlarını
okuyucuyla buluşturdu. Çeşitli sanat dallarında sergiler
düzenleyerek Ada halkını sanata yakınlaştırmaya
çalıştı.
Kuşadası Öykü ve Şiir Günleri, kapsamı ve içeriği ile
bir taraftan bölgede kültür-sanatın gelişmesi ve
yaygınlaşmasına bir taraftan da beldenin kültürel
kimliğine yeni bir boyut kazandırdı.
Şimdi soralım… Sosyal demokrat bir belediye nasıl oluyor
da beş yıldan bu yana bir beldenin sanat-kültür
kimliğini duyuran bir etkinliğe “dur” diyebiliyor? Nasıl
oluyor da Ada’ya mal olmuş, Ada’nın adını tüm ülkeye
yayılmasına öncülük etmiş bir hareketi sürdüremiyor?
Acaba Belediye Başkanı ve kültür yetkilileri, sokaklara,
meydanlara isim verilerek, şarkı, türkü konserleriyle,
sanat değeri taşımayan kalitesiz film gösterileriyle
belde halkının kültür-sanat anlayışına katkı mı
sağlamaya çalışıyorlar? Yoksa bu saydıklarımızı
kültür-sanat olarak mı değerlendiriyorlar? |