|
KENDİLERİ
(Belgesel)
Evrensel Yayınları
Selim Esen’in yayına
hazırladığı 479 sayfadan oluşan kitap, 1977-1982 yılları
arasında 72 sayı yayımlanan aylık edebiyat dergisi
Türkiye Yazıları’nda “Kendileri” genel başlığı
altında hemen her sayı yer alan ve geniş ilgi uyandıran
özyaşam öykülerini konu alıyor. Bu ilginin başlıca iki
nedeni vardı: Birincisi, edebiyatımızın önde gelen şair
ve yazarlarına ısmarlanan bu yazıların, etkili bir
anlatım gücüyle dile getişrilmiş olması; ikincisi ise
sanatçılarımızın bu yazılara kendi yaşam öykülerinden
seçtiği ilginç, kimsenin bilemeyeceği, çarpıcı
olaylardan oluşan kesitler serpiştirmesiydi. Şair ve
yazarlarımıza sayfa sınırı konmamıştı; dileyen, sekiz,
on, yirmi “daktilo sayfası” yazabilirdi. Kendilerinden
ayrıca yaşam öyküsünü destekleyecek fotoğraflar da
istenmişti. Ne yazık ki basılan fotoğrafların çoığunluğu,
1970’li yılların baskı teknolojisi yüzünden pek iç açıcı
değildi. O yıllarda, “Kendileri”nde yer alan yazıların
gelecekte çok değerli bir “belgesel” özellik taşıyacağı
pek düşünülmemişti. Övünç duyduğumuz şair ve
yazarlarımızın çoğunun, izleyen 20-30 yıl içinde
yaşamdan ayrılabileceği de akla gelmemişti. Şöyle bir
söz vardır: “Meraklısı, tozlu dergi sayfaları arasında
unutulup kalan yazıları nasıl olsa gün yüzüne çıkarır.”
İşte ülkemizdeki değerbilirlik anlayışını gösteren
ahmakça bir avuntu! Değerbilirlik, kalıcı olanı bütün
canlılığıyla bugünden yarına taşımak değil midir?
1977 yılının Nisan ayında
başlayan “Kendileri” başlıklı yazıların, aradan 30 yıl
geçtikten sonra yalnızca edebiyat bilimi ve edebiyat
tarihimiz yönünden değil, yakın tarihimiz açısından da
eşsiz bir belgesel nitelik taşıdığını söyleyebiliriz.
“İnsan KendiniNe Kadar
Anlatabilir?
Yazarların kendilerini
nasıl anlattıklarına örnek olacak bir kitap yayımlandı:
“Kendileri”. Ahmet Say’ın yayımladığı Türkiye
Yazıları’ndaki özyaşam öykülerini Selim Esen yayıma
hazırlamış.
Dergilerde yayımlanan bu
dizilerin, dosyaların kitaplaşması, okur açısından çok
önemli ve gerekli. Çünkü bu dergileri bulmak neredeyse
imkânsız.
Türk edebiyatının usta
yazarlarının, karikatürcülerinin özyaşam öykülerini
okurken, ben hep tanıdığım kişiyle, onlar üzerine
izlenimlerimle, kişisel saptamalarımla, yazdıklarını,
anlattıklarını karşılaştırırım. Yazdıkları da bu
değerlendirme kapsamı içindedir.
Kimler var listede?
Birkaç ad vermekle
yetineceğim.
Hasan İzettin Dinamo,
Cahit Külebi, Adalet Ağaoğlu, Yaşar Kemal, Fakir Baykurt,
Gülten Akın, Turhan Selçuk, Ferruh Doğan, Tarık Dursun
K., Fikret Otyam, Edip Cansever, Muzaffer Buyrukçu,
Mehmet Başaran, Samim Kocagöz. (Adlar dergideki yayın
sırasına göre alındı.)
Tanıdığım Edip Cansever
portresi çıkıyor, elbet şiire göre anlatılan bir yaşam.
Başka her şey ayrıntı. Ama sadece kendinin değil bir
kuşaktan notlar.
Adalet Ağaoğlu’nun
şüphesine katılıyorum:
“Günlerdir kimliğimi nasıl
çıkarsam, kendimi nasıl yazsam diye düşünüp duruyorum.
Meğer insanın kendini yazması ne zormuş. Geçmişteki
kendini bugünkü kendisiyle yan yana getirip, iç içe
düşünüp de başkalarının önüne tam kendini koyması ne
olmaz şeymiş.”
Söyleşileri, özyaşam
öykülerini okuyun, tanıdığınız sanatçıyı biraz daha
yakından tanıyın, ya da farklılıkları keşfedin.” /
Doğan Hızlan (27.08.2007) |