AÇILIMI AÇMAK
AKP iktidarının “açılım” açıklamasından umudu kesince 15
Ağustos’a kilitlenmiştik. Yanılmamışız.
Öcalan’da, DPT de, PKK da konuştular o gün. Bebek katili
“bu işi beraber götüreceğiz, yürüteceğiz” dedi. “geç
oldu ama iyi olacak” dedi. “1920’lerde yapılması gereken
şimdi yapılacak” dedi. Bölücübaşı açıkça bir bölünmeye
işaret etti. Teröristler ve yandaşları da aynı ağızdan
konuştular.
DPT’li belediye 15 Ağustos’ta Eruh’ta düzenlendiği
festivale “doğa ve kültür festivali” adını verdi. Neyin
festivaliydi bu? Bu, 25 yıl önce hain bir baskınla şehit
ettikleri vatan evlatlarını kutlama festivaliydi. DTP
milletvekili Emine Ayna devlete meydan okudu. “… 15
Ağustos 1984’te savaş, şiddet başladı diyemeyiz. Çünkü
şiddet Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri var.
Biz 15 Ağustos’u Barış Harekâtı olarak tanımlıyoruz.
PKK, Kürtlerin inkârına ve imhasına karşı barış ve
eşitlik için ilk kurşunu sıktı.” Sonra açıkça tehdit
etti Ayna: “Yalnız DTP’yle görüşüp Öcalan’ı devre dışı
bırakırsanız bu oyuna gelmeyiz.”
Vay, vay, vayyy… Kadın sanki TC milletvekili değil,
militan…
PKK’da aynı gün bir açıklama yaptı, Öcalan’ın
hazırladığı plana uyulmaması halinde “eşi görülmemiş bir
direnişe hazırız…” denildi.
AKP iktidarı işte bu görüşlerin sahipleriyle “Açılım”ı
açacak. Bir tarafta Türkiye Cumhuriyeti Devleti öte
yanda, devlete silah sıkan terör örgütü ve yandaşları.
Terörle elde edemediklerini devletle uzlaşı içerisinde
elde edecekler.
AKP, “PKK terör örgütü değildir” diyen DTP’yle konuşarak
ilk adımı atmıştı. Ardından Devlet Bahçeli’nin “12 kötü
adam” grubuna dâhil erkân; gazetecilik, yazarlık ve
akademisyenlik kimliklerini öne sürerek liboşluklarını,
dış bağlantılarını, tarikatçılıklarını, ABD ve AB
sözcülüklerini, din simsarcılıklarını saklayanlar;
iktidarın yandaş medyası, F Tipi müritler vb. öne
çıkararak sürdürdüler desteği. Bu arada açılımı açmakla
görevlendirilen İç İşleri Bakanı avara kasnak misali ne
diyeceğini bilmeden kapı kapı dolaştı durdu. Ama yol
haritasını Hükümetten önce Öcalan ve emir erleri
belirlemiş oldu.
Tarihlerin bile şifresini çözemeyenlerden Apo’nun yol
haritasını çözmelerini beklemek saf dillik olur.
15 Ağustos tarihinin ne anlama geldiğinin bilincinde
olan şehit aileleri ve duyarlı vatandaşlar seslerini
yükseltti: “Bu işin affı olamaz, terörle pazarlık
olmaz…”
Dağlıca’da roket isabet eden aracının hurdaya dönmesine
rağmen mücadelesini sürdürerek teröristleri canı ve kanı
pahasına püskürten Erdal Sarızeybek uyardı, onu da
dinlemediler…
PKK ile mücadelesiyle adı “Efsane Komutan” a çıkan Osman
Pamukoğlu Paşa daha ilk günden teşhisini koymuştu:
“Terörist başı 15 Ağustos’u bir yıldönümü olarak ilan
edecek, Bunu görmeliyiz!”
Gördüler Paşam, gördüler de geç kaldılar. Bakın, bugün
atı alan Yol Haritasını açıklıyor. Hükümet turlarda…
Ergenekon davasında eften püften gerekçelerle içeriye
atılan gazeteci, yazar ve aydınlar TV izleyemezken,
yazılarını yazamazken, terörist başı nasıl oluyor da
İmralı Dinlenme Kampında (!) dilediğini yapıyor,
dilediğini söylüyor?
Hayret ki ne hayret!
Bu arada Hükümetin atadığı Diyarbakır Emniyet Müdürü ne
demişti? “Diyarbakır’da Kürtçe bilen polislerle görev
yapacağız!”
Bu nasıl iştir dostlar?
Diyarbakır’da Kürt polisler olacaksa, Samandağı’nda
Arap, Rize’de Laz kökenliler mi olacak?
Bu dil açısından da, etnik yapı açıdan da en büyük
ayrımcılık değil de nedir? Nereye götürülüyor bu ülke?
Diyarbakır Emniyet Müdürü Kürt polis istiyor, Ordu
Valisi “İslam dinine aykırı!” diyor, pisuvarları
söktürüyor.
Sanmayın ki, bu sadece Ordu Valisi’nin düşüncesidir.
Fettulah Gülen’in okullarında da pisuvar yoktur. Onlara
göre İslamın sünnetinde yoktur…
Yobaz bunlar, yobaz…
Böyle bir ortamda, ABD’de iki yıl önce yayımlanan
“Tarihi Fırsat” adlı kitaptaki yol izleri, bizde
Cumhurbaşkanı’nın ağzından “Kürt açılımı” önerisine
dönüştü. Bu “tarihi fırsat”, Başbakanın bazı
bakanlarıyla yaptığı toplantıdan sonra “Kürt açılımı”
haline getirildi.
Başbakan’ın bu kaçıncı açılım’ı saydınız mı hiç?
Birkaçını anımsayalım: Avrupa Birliği açılımı, Kıbrıs
açılımı, Alevi açılımı, Ermeni açılımı, Ortadoğu barış
açılımı ya da “one minute…” açılımı.
Sizce hangisini açabildi Başbakan!? |