OLAYLARIN İÇİNDEN
ACIMIZ BÜYÜK…
İdam
cezasının kaldırılması gündeme geldiğinde, akil
adamlarla aynı görüşü paylaşmıştım:
“Şimdi tam sırası… Terör örgütünün başı yakalandı.
Öcalan, 30 küsur bin insanın katili olarak hesap versin
ve idam edilsin, sonra kaldırırsınız. Yarın öbür gün bin
pişman olursunuz, vicdanlarınız sızlar ama iş işten
geçmiş olur”, demiştim.
O gün bugündür
fidan gibi gençlerimizi toprağa veriyoruz, ama İmralı’da
beslenen PKK terör örgütünün baş sorumlusu oturduğu
yerden örgütünü yönlendirip yönetiyor. DTP emrinde, ÖDP
desen koltuk değneği… Oysa idam cezası kalkmadan gereği
yapılsaydı, geçmişteki Kürt isyanlarında olduğu gibi PKK
da dağılır giderdi.
Bunu yapmadık, yapamadık. Olan
milletimize oluyor.
Filiz gibi anneler eşsiz, gonca çocuklar
babasız kalıyor.
Şehit analarının ve babaların göz
pınarları kuruyor.
Her cenazede içimiz eriyor,
kahroluyoruz…
Lice’deki 9 şehidi duyduğumda, dondum
kaldım. Çakıldım olduğum yerde… Kuşkusuz, milletimizin
duyarlı tüm fertleri aynı duyguyu paylaşmışlardır.
Acımız çok büyük, çok… Kolay kolay
dinmez bu acı…
Milletimizin başı sağ olsun, Allah şehit
ailelerine, Türk Ordusu’na sabır versin!
9 şehit haberini aldığımızda,
kulaklarımda DTP Iğdır milletvekili Pervin Buldan’ın son
konuşması çınladı:
“Van’ı aldık, Siirt’i de, Iğdır’ı da
aldık, Hakkâri’de yüzde 90 oy aldık, bu seçimde
Kürdistan’ın sınırları oylarınızla çizilmiştir.”
Bak sen…
Yani ne diyor? Biz bölücüyüz
diyor… Suç mu bu? Suç!
Hanımefendi, önce siz bu saydığınız
yerleri almadınız. Siz oralardaki yerel yönetim
seçimlerini aldınız. Sonra, yaptığınız etnik
milliyetçilik, milletvekili yemininizle ters düşmüyor
mu? Hani o TBMM’ye ayak bastığınız gün kürsüden, “… ve
şerefim üzerine yemin ederim…”le sonlandırdığınız
yemininizle.
Peki, hanımefendi, Kürdistan olarak nitelediğiniz
yerlerde neden bir Türk vatandaşı olarak bulunuyorsunuz?
Bunun sonuçlarına nasıl katlanacaksınız?
Bakınız, Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ da mensubu olduğunuz parti ile
ilgili görüşlerini net biçimde açıkladı. Sizlerin
bulunduğunuz yere, yani Meclise gitmediklerini
vurguladı:
“Bu partinin sözcüleri ile bölücü terör
örgütünün eylem ve söylemleri örtüşüyor. Daha bu sabah 9
vatan evladımızı teröre karşı kaybettik. Benim onlarla
aynı çatının altında bulunmam mümkün olabilir mi?”,
dedi.
PKK sorunu tartışılırken kendilerini “aydın”
olarak tanımlayanlara ders olacak nitelikte bir yaklaşım
sergiledi Org. Başbuğ.
Hiç kuşkunuz olmasın,
entel takılan malum insanlar yarın ilk iş olarak
Genelkurmay Başkanını “Katı davranmakla” bizleri
de “Statükocu ve militarist” olmakla
suçlayacaklar (!)
Olsun… Yarası olan gocunur, bizim yaklaşımımız sadece ve
sadece ülke bütünlüğü ve ulusal birlikten yana olmaktır.
Gerisi vız gelir, tırıs gider. |